Ben Esra telefonda seni bosaltmami ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32
Efe ile Nilin Hikayesi..18
Ben gece vardiyasında çalışırken, eşim Nil’in sabaha kadar komşumuzun oğlu Mert ile seviştiği, sabahında benim yanımda tekrar beraber olduğu o müthiş gecenin ertesi günleri Mert’i beklemekle geçti. Karım durmadan bana onu soruyordu,
“Efe, Mert neden gelmedi? Neden aramadı bu çocuk? Senin haberin var mı? Yoksa ters bir şey mi söyledin sevgilime? Doğruyu söyle…” Ben de,
“Sevgilim, yok işte… Evine mi gideyim? Oğlunuz nerede, neden karımı becermeye gelmedi diye sorayım mı? Sabret biraz… Elbette öğreniriz…” diye ikna etmeye, yatıştırmaya çalışıyordum karımı…
İki gün sonra akşam Nil’in telefonu çaldı. Eline alıp baktığında gözleri parladı karımın, hemen açtı. Mert arıyordu. Özürler diliyor, işyerinden acele seminere gönderdiklerini, vedalaşmaya bile fırsat bulamadığını söylüyordu. Karım kırılmış, soğuk, bir iki cümle kinayeli konuştu önce, sonra oğlan neler anlattıysa yumuşadı. Gülümsemeye başladı, telefonun hoparlörünü açtı,
“Sesi açtım, kocam da dinliyor Mert… Ne zaman geleceksin aşkım?”
“Bir iki hafta buradayım Nil… Ama biliyor musun, seni çok özledim bebeğim.”
“Yaa…” Şuh bir kahkaha attı karım… Eminim oğlanın ilikleri erimiştir o seksi kahkahayı duyunca… “Beni mi özledin? Yoksa başka şeyleri mi?”
“Her şeyini özledim. Seni, güzelliğini, taş gibi vücudunu… Ateşli sevişmelerini…”
“Başka başka?”
“Her şeyini diyorum ulan sana… Seni sikmeyi özledim. Amcığının sıcaklığını… Darlığını… Suyunun tadını… Köfte dudaklarını öpmeyi… Klitorisini kabartıp yalamayı, emmeyi… Götünün deliğini bile özledim aşkım… Offff ulan off… Şimdi yanında olsam… Amcığına benim malafatı gömsem… Yatırıp kaysam, domaltıp siksem seni… Amının suyunu emsem, hortumlasam…”
“Hop… Dur bakalım Mert bey…” diye söze karıştım. “Kocası da dinliyor dedik sana… Sen durmadan karımı nasıl sikip sokacağını anlatıyorsun…”
“Ah abi… Sen cennetliksin biliyor musun? Senin sayende ilk defa evli bir kadını korkmadan sikebiliyorum. Bugüne kadar siktiklerimden pek zevk alamıyordum. Şimdi kocası gelecek, yakalayacak, basacak, olay çıkacak diye korkumdan…”
“Vay puşt vay… Demek evli kadınları sikmeyi seviyorsun ha? Benim karımı siktiğin gibi…?”
“Öyle deme abi… Benim malı biliyorsun sen de… Allah yapısı işte, vücut da var, tip desen öyle… Bir tane sikiyorum, kulaktan kulağa yayılıyor anasını sikeyim. Duyan geliyor. Tadına bakan bir daha bakayım diyor.”
“Aynı bana yaptığın gibi aşkım… Amcığıma sikinin tadını bir tattırdın, gece rüyalarıma giriyor şimdi… Her gece beni sikiyorsun rüyamda…”
“Ama hakkaten maşallahın var Mert… Karıcığımı mahvetmişsin o gece… Gerçi ben de gördüm ya nasıl sikiştiğini… Namussuz herif, nasıl da pompaladın karımın amcığını… Kol gibi sokup çıkardın zavallı karıma…”
“Ama abi… Senin karın da yabana atılır mı yaa…?”
“Niye? Çok mu güzel benim karım?”
“Güzel de laf mı abi? Siz evlenip taşındığınızdan beri hastayım senin karına ben… O seksilik… O cilveli hareketler… O süzgün bakışlar… Giydiği mini mini etekler, dekoltesinden görünen memeleri… Apartmanın kapısında az mı bekledim iş çıkış saatlerinde… Karın gelsin de arkasından merdivenlerden çıkayım, mini eteğinden güzel bacaklarını göreyim diye…”
“Hiç merak etmedin mi oğlum? Asansör varken neden merdivenlerden çıkıyor bu karı diye sormadın mı? Seni görür görmez neden merdivenlerden çıkıyordu biliyor musun? Amını götünü sana göstersin diye aptal… Sen karımın mini eteğinden bacaklarını seyret diye… Karım senin dikkatini çeksin, kendini sana beğendirsin diye uğraştık hep…”
”Offf abi off… Senin karın var ya… Tam sikmelik karı… Ne şanslı adamsın yaa…”
“Ben şanslıyım da… Karım aynı şeyi söyleyemiyor maalesef Mert… Benim vaziyeti biliyorsun. Pipi meselesi…”
“Üzme kendini abi… Ben varım. İkimiz beraber sikeriz Nil’i… Bir güzel doyururuz karıcığını… Namerde muhtaç etmeyiz, merak etme…”
“Aman Mert…” diye lafa karıştı karım… “Deminden beri sizi dinliyorum. Konuşup konuşup azdırdınız beni… Hadi gel sik çok istiyorsan… Amcığım sulandı. Kalk gel hadi… Kocamla beraber sikin beni…” Amını parmaklayıp duruyordu eli külodunun içinde…
“Ah sevgilim… Yaramı deşme… Zaten yarrağım taş gibi oldu şu anda… Gecenin bu saatinde otelden dışarı çıkıp sikmelik orospu aratacaksın bana…”
“Karım var Mert… Tam sikmelik orospu şu anda… Halini bir görsen… Amcığını parmaklayıp duruyor. Dur sen, vibratörü alayıp geleyim bari… Önden arkadan sikeyim senin sevgilini… Sen de dinle…”
Dediğim gibi yaptım. Karımı belime bağladığım vibratörle siktim uzun uzun… Karımın kopardığı zevk feryatlarını telefonda Mert’e de dinlettik. Telefonu kapatıp kamerasını açtım. Vibratörü karımın amcığına sokup çıkarırken yakın plan ortağıma da gösterdim.
Zevkten baygın hale gelmiş, kendinden geçmiş karımın şehvet dolu yüzünü, orgazm oluşunu, benim pipimi emip beni de boşaltırken sikimi nasıl yaladığını izlettim. Mert de bize bakarak otuzbir çekti. Üçümüz telefonda grup seks yaptık bir güzel…
Aradan bir kaç gün geçti. Karımın doğum günü yaklaşıyordu. Ben her zamanki gibi, biyolojik ve ürolojik eksikliğimi karımı maddi şeylerle mutlu ederek kapatma felsefeme uygun olarak güzel bir hediye bakıyordum. Öyle bir hediye almalıydım ki, karıcığım sevinçten uçmalı, çok sevinmeli, mutlu olmalıydı.
İnternette alışveriş sitelerinde bakınıyor, işten çıkıp çarşıları, AVM.leri dolaşıyor, bir türlü güzel, değişik bir hediye beğenemiyordum. Zaman da kalmamıştı. Acele ediyordum. Yine bir öğle arası hem yemek yemek, hem de karıma hediye bakmak için alışveriş merkezine gitmiştim. Avare avare dükkanları dolaşıyordum.
Birden bire benim amcaoğluyla burun buruna geliverdim. Ahmet… Öyle bir karşılaşma ki, ne görmezden gelebilirdik birbirimizi, ne geçip gidebilirdik. Öylece karşı karşıya kaldık. Kısa bir süre bakıştıktan sonra hareketlendim,
“Ahmet… Nerelerdesin yahu?” diye sorarak kollarımı açtım. O da bana uydu, birbirimize sarılıp konuşmaya başladık. Bir sıcaklık, bir sohbet…
“Efe, gel şu kafeye oturalım da öyle konuşalım. Ayak üstü olmaz.” diyerek beni biraz ilerideki kafeye oturttu. Birer bira söyledik, sohbete başladık.
Konuşuyorduk ama, benim aklımda hep o eski ergenliğimizdeki homoseksüel ilişkimiz, beni becerişi, yetmez gibi benimle evlenmeden önce karımı sikmesi vardı hep…
Kendi sikmekle kalmamış, bir de Hasan’la beraber grup seks yapmıştı puşt herif… İki erkek beraber sikmişlerdi karıcığımı… Hatta karımı döllemiş, hamile bile bırakmışlardı.
Grup seks olayını düşünüp iki erkeğin arasında karımın sikilişini hayal edince birden beynimde bir ampul yanıverdi. Hey… Grup seks… Karımın doğum günü… Doğum günü hediyesi… İkibuçuk erkek, ortamızda güzel karım… Diğer ikisinin yanında buçuk erkek ben oluyorum doğal olarak… Neden olmasın?
Ahmet durmadan konuşuyor, düğüne neden gelmediği konusunda bir sürü palavra anlatıyordu bana… Oysa benim aklımda bambaşka şeyler dolanıyordu. Şeytanca planlar… Onun bana bakan kara gözlerine, konuşup bana bir şeyler anlatırken kıpırdayıp duran dudaklarına, gülünce meydana çıkan bembeyaz dişlerine bakıyordum.
Ulan, yakışıklı herifti benim amca oğlu be… Hala sporcu, hala atletik, hala yakışıklı… Upuzun boy, geniş omuzlar, üçgen vücut… Gömleğinin yakasından görünen geniş göğsünün simsiyah kılları…
Garson yok, birer tane bira daha almaya gidiyor bize… Giderken arkasından bakıyorum. Erkek gibi erkek yürüyor… Daracık kalçası, altına giydiği dar kotunun önündeki göze batan kabarıklık, şişkinlik…
Ahh… Ben biliyorum o şişkinliğin nasıl bir şey olduğunu… Kalkınca nasıl bir canavara dönüştüğünü… Altıma giydiğim annemin tangasını kenara sıyırıp götüme sokarken… Kremli kremli götümün deliğinde canımı yakarak kayarken… O dönem uzun bıraktığım saçlarıma arkamdan asılıp kasıklarını benim kalçalarımda şaplata şaplata beni sikerken… Yakından biliyorum.
Offf… Süründüğüm cart kırmızı rujlu dudaklarımla yalayıp emerken bulaştırdığım kırmızı ruj izleriyle boyanmış o güzel yarrağı… Ne de yakışır bu herif karımın yatağına… Orospu karım, ağzının tadını biliyormuş. Helal olsun karıma, böyle yakışıklı herife siktirmiş kendini…
“Hasan nerelerde amcaoğlu?” diye soruverdim birden, pat diye… Konuşup anlatırken lafını kesip direkt sormuştum. Sustu. Şaşırıp kaldı. Kekeledi,
“Hasan mı? Hangi Hasan?”
Kıvırıyordu. Oysa bal gibi biliyordu. Beni görünce karımı hatırlamaması, karımı hatırlayınca Hasan’la beraber, ikisi birden karımı nasıl siktiklerini unutması mümkün mü? Dimdik baktım. O da gözlerime baktı. Bildiğimi bildi.
“Şey… Buralarda… Evlenmişti, buraya taşındı. Görüşüyoruz ara sıra…”
“Evli ha? Nil’i siktiğiniz gibi, ara sıra Hasan’ın karısını da sikiyor musun? Toplanıp grup seks yapıyor musunuz?”
“Ne diyorsun sen amcaoğlu? Ne sikmesinden bahsediyorsun? Hasan’ı nereden tanıyorsun sen?”
“Ya, bırak numara yapmayı Ahmet… Nil her şeyi anlattı bana… Babanı, seni, Hasan’ı… Sizin evdeki sevişmelerinizi… Grup olaylarını… Ha, sen sormadan ben söyleyeyim. Ben de ona seninle olan ilişkimizi, aramızda geçenleri anlattım. Uzun uzun… En incesinden… Senin beni nasıl becerdiğini… Siktiğini… Her şeyi biliyor karım, ben de onun her şeyini biliyorum…”
“Eee? Hasan’ı neden soruyorsun? O nereden çıktı?”
“Amcaoğlu, beni biliyorsun. Daha doğrusu küçük Efe’yi… Ne kadar küçük olduğunu… Benim seksi, güzel karımın doğum günü yakında… Bugün ona çok seveceği, mutlu olacağı bir doğum günü hediyesi bakıyordum. Karşıma sen çıkıverdin.”
“Sonuç?” diye sordu merakla… “Ne anlatıyorsun Efe? Çözemedim ben…’
“Seni görünce aklıma düştü işte… Sevgili karımın doğum gününde sen bize gelsen… Hasan’ı da getirsen yanında… Nil’e güzel bir doğum günü partisi düzenlesek… Sürpriz… Çok şaşırsa sizi görünce… Bayılsa… Mutlu olsa… Ne dersin bu fikrime? Güzel olmaz mı?”
“Efe, sen ciddi misin?” Şaşırmıştı iyice… Benden beklemiyordu bunu…
“Çok ciddiyim birader… Dedim ya, açığımı böyle kapatıyorum. Ara sıra sürprizler yapıp sevindiriyorum karımı… Ne diyorsun planıma? Gelecek misiniz?”
“Şey… Bilmem ki… Ne diyeceğimi bilemiyorum.”
“Nil aynı eskisi gibi amcaoğlu… Nasıl sikip bıraktıysan körpeyi, aynı öyle duruyor. Hele benim ufaklıkla evli olunca… Az kullanılmış, yıpranmamış, hırpalanmamış vaziyette… Hatta artık daha bir seksi, daha bir orospu, yatakta daha bir muhteşem… Doymak bilmiyor. Yetişemiyorum onun hızına… Amına koyduğumun nemfomanyak karısını sabaha kadar siksem doyuramıyorum. O konuda şüphen olmasın.”
“Biliyorum Efe… Ah, zampara babam olmasaydı, onu önce babam sikmeseydi, inan ben evlenirdim onunla… Muhteşem seksi bir karın var senin…”
“Ee… Anlaştık öyleyse… Geliyorsunuz değil mi? Janti giyinin ama… Takım elbise filan istiyorum. Ben de Nil’i hazırlarım. Tam ağzınıza layık, giydirip süslerim küçük orospumu… Sabaha kadar sikeriz beraber…”
“Efe… Manyaksın sen oğlum… Harbiden seks manyağı olmuşsun. Hatta boynuzlu pezevengin teki olmuşsun lan… Vay anasını siktiğimin çocuğu… Karını siktirmek istiyorsun ha?”
“Evet, isterik karımı size siktirmek istiyorum. Ortanıza alıp bir güzel sikin benim güzel karımı…”
“Bu güzel teklifi reddetmek aptallık olur zaten, sen istedikten sonra… Merak etme, senin o azgın karını yarak manyağı yaparız. Hasan zaten duyunca koşa koşa gelir. İkimiz beraber evire çevire sikeriz senin karıcığını, üzme kendini sen…”
“Ne yapayım oğlum… Ben de böyle zevk alıyorum işte… Karımı siktirerek… O mutlu olunca ben de mutlu oluyorum. Baksana Ahmet… Bizim evde, annemlerin yatağında beni ilk siktiğin o günü hatırlıyor musun?”
“Unutulur mu be… Nasıl da kadın gibi giyinip gelivermiştin yanıma… Saçlar uzun, kıl tüy çıkmamış daha, götün başın parlak, seksi çamaşırlar üstünde, bir de orospu karılar gibi abartı makyaj yapmıştın… Tam bir fahişe gibiydin o gün…”
“Unutulur mu desene… Ne günler yaşadık be Ahmet… Kızkardeşinin okul formaları mı kaldı bana giydirmediğin, mini etekleri mi… Onun ekose minilerini, okul çoraplarını, pembe dantelli külotlarını giydirip giydirip siktin beni…”
“Eh, benim de fantazilerim vardı o günlerde… Kızkardeşimle ilgili… Orospu kuzenin, okuldan geldiğinde mini eteklerini çıkarmadan evin içinde dolaşıyordu. Bir frikikler veriyordu ki bana, abisine… Göre göre şıllığın bütün külotlarını ezberlemiştim…
Ne otuzbirler çektim o kirli, am kokulu külotlarını koklaya koklaya… Sen olmasan, kalkmış yarağımı indirmesen, ona ne yapardım bilmiyorum artık… Orospu kardeşim bana kendini siktirmek için yapıyordu mutlaka… Sikilemeden sağlam kaldı zavallı kızkardeşim, senin yüzünden…”
“Hani baban o gün yakalayıp engel olmasa, tokadı dayağı basmasa, ben de ibne olup çıkacaktım sayende… Kim derdi ki, gün gelecek benim karımı da sikeceksin diye… Biliyor musun, bazen Nil’le yaşadıklarımızı, başımızdan geçenleri konuşuyoruz da… Karı koca, ikimiz de senin sikini yedik lan… Beni siktin, karımı siktin… Ne bereketli yarak varmış sende oğlum… Karım anlata anlata bitiremedi senin sikişini…”
“Eh, doğum gününde yine tattırırım karına yarağımı Efecim… Hem niye bekliyoruz ki… Hemen bugün, hatta şimdi gidelim, tadına bakayım karının… Eskileri anlata anlata sikimi kaldırdın lan ibne… İndirmem lazım bunu… Oh, hadi gidelim, karını bir güzel sikivereyim.”
“Yoo… İşin orasına bakarsan ben de azdım. Benim de sikim kalktı. Götümün deliği sızlıyor o günleri hatırlayınca… Ama sen iştahını doğum gününe sakla. O gün gizlice alıcam sizi eve… Karımın haberi olmayacak. Sen benim sürpriz doğum günü paketimsin. Hasan da öyle… İki güzel yarak hediye edicem karıma… Ona göre…”
Ben Esra telefonda seni bosaltmami ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32
İlk yorum yapan siz olun